Google da üst sıralarda çıkmak

" I have a dream..." M.L.King

Her şey zaten böyle başlar. Bir hayal ile. İş hayatınızda, özel hayatınızda ve konumuzla alakalı olarak internette.

İlk yapacağımız iş hayal kurmak. Hayallerin en tatlı zamanı ise, sırasıyla gerçekleştiğini görmek ve yaşamak. Birçok internet girişimcisi de, hayal ettiği başarılardaki hedeflerine tek tek ulaşmaya başladığında, artık hayallerinin sandığı kadar uzak olmadığını anlamaya başlar.

Bir blog sitesi, basit bir portfolyo sitesi veya kurumsal bir internet sitesi yada e-ticaret sitesi. Kategoriniz ve yayın ilkeniz ne olursa olsun, daha fazla ziyaretçiye haliyle daha fazla kazanca ve işlem hacmine ulaşmayı hedef olarak koyar kendine. Fakat, bu hayallerinin önünde, öncelikle farkına varmak zorunda olduğu ciddi bir aşama vardır, " Akıl almaz bir rekabet! " Bu rekabet ortamı, sürekli gelişen ve büyüyen internet dünyası üzerinde, özellikle arama motorlarına göz attığımızda kolaylıkla anlaşılabiliyor.

Önce rekabet analizi

Basit bir örnekle başlamak isteriz. " siyah ayakkabı " sözcüğünün, Google üzerinde verilen arama sonuçlarında 42 milyonun üzerinde bir hacme sahip olduğu görünüyor.



Verdiğimiz örnek aramada, dikkat ederseniz henüz ayakkabıyı tabir eden özelliği olarak sadece rengini kullandık. Arama alanında, tam olarak aradığımız kriterleri belirtmeye başladığımızda, aranma hacimlerinin de doğru orantıda düştüğünü göreceksiniz. Örneğin; " siyah spor ayakkabı " kelime grubunu aratalım bu defa da.



Verilen sonuç birden 33 milyon küsüre kadar indi. Aslında, internette ne aradığını bilen insanlar için, net ve daha direkt sonuçlar elde etmek çok önemli. Yani, herkes aradığına direkt olarak ulaşmak istiyor. Bu arama terimini, bu defa kendi istediğimiz daha net bir terim ile aratalım.



" 43 numara siyah spor ayakkabı " olarak arattığımızda, Google bizi tam olarak aradığımız hedefe, daha dar bir hacimde, daha net sonuçlar ile ulaştırmak için yardımcı olmaya başladı. Çünkü, Google algoritmalarında, artık web sitelerinin sahip olduğu anahtar kelime yoğunluklarını daha dar bir alanda, daha net sonuçlara ulaştıran çalışma mantığı devreye girdi. Aranılan, arayana en net sonuçlarla ulaşmalı ki; Google'ın ziyaretçi memnuniyeti daha üst sıralara çıkmalı. İşte bu gelişen algoritmaları sayesinde, Google senelerdir arama motoru dünyasında ve hatta birçok internet servisi klasmanında bir numara. Çünkü, her zaman önceliği " ziyaretçilere en net ve doğru hizmetler " olarak belirledi.

Google 'ı anlamak ?

Google için, anahtar kelimelerimizde üst sıralara çıkmak,  artık deliler gibi backlink almaktan geçmiyor maalesef. Zira, sitelerin müşteri memnuniyeti ve nitelikli bilgiye erişim ihtiyaçları için sürekli geliştirilen algoritmasının temelinde, " doğru ve nitelikli bilgi " yatıyor. Web siteniz, eğer bu konuda Google 'ın müşteri ve ziyaretçi odaklı stratejilerine uyum sağlayabiliyorsa, her zaman kazananlar arasında yer alacağı kesin.

Bu konuda Google'ın anlamaya başladığımızda, zaten anahtar kelimelerimizin analizi de daha nitelikli ve dar ( kesin sonuca dayalı net ) kelime grupları ile oluşturmamız gerekliliğini görüyoruz. Yani, öncelikle lokasyon ve ürün / hizmet tanımlarında daha basit ve daha az arama sonuçları verecek ( aranma hacmi küçük olan ) kelime gruplarını tercih etmemiz gerekiyor.

Yeni açılan bir otelin, hizmet verdiği bölgeden önce hizmet verdiği şehirde ; aranma sonuçlarında üst sıralarda yer alması mucizelere kalmış bir sonuçtur. Tabi, yapay ve illegal yollara başvurulmadıysa. Sonuçta, kısa süreli mutluluklardan önce orta ve uzun vadede aşama aşama gelen başarılar daha derin mutluluklar yaşatacağı gerçeğini görmezden gelmiyorsanız sizde bizler gibi düşünüyorsunuz demektir.

İlk Öneri : Hedefleri dar alanda daha net sonuçlarla oluşturun.


Madem örneklerde daha dar lokasyon ve daha basit arama terimlerini önerdik, bunu bir örnek ile pekiştirelim. Bir turizm işletmesi için internet üzerindeki varlığı, hizmetlerinin daha doğrusu varlığının sürekliliği için hayati öneme sahiptir. Sırf bu açıdan baktığımızda, kendi bünyelerinde internet ihtiyaçları için ayrı birimlerin var olduğunu biliyoruz. PR veya IT departmanlarının öncelikli internet görevlerinden biriside, otelin özellikle Google üzerindeki aramalarda her zaman üst sıralarda yer almasını sağlamaktır. Eğer, bunu ücretli reklam seçenekleri ile tercih etmiyorsa, bütçesini daha şeffaf ve kısıtlı tutuyorsa bu ilk öneriyi mutlaka dikkate almalıdır. O yüzden, kısıtlı imkanlarını da, öncelikle derede boğulmak varken denizlere açılarak heba etmek istemiyorsa, hedeflerini daima dar lokasyonlarda ve basit arama terimlerinde üst sıralarda yer almak için seferber etmeli.

Ne demek istiyoruz? 

İzmir'in şirin tatil beldesi Alaçatı'da yer alan bir turizm işletmesini ele alalım.



Beldemiz her ne kadar şirin olsa da, o sadece ziyaretçileri gözündeki hali. Oysa, işletmeler açısından internette kıyasıya çekişmenin ve çetin rekabetin geçtiği bir arena. Bu arenada, ya rakiplerini dize getirmeli, ya da aslanlara yem olmalı. Çünkü, özellikle sezonluk işletmelerin yoğunlukta olduğu bu tip bölgelerde, 3-4 ay gibi süren bir yaz sezonunda, ne kadar çok iş yani müşteri ağırlayabilirse, o kadar çok kazançlıdır. Bu gerçi, her işletme için geçerlidir. Fakat, zamanın dar olduğu bir sezonda, bu kural bu tip işletmeler için daha hızlı karar ve hareket gerektiren bir durum. Yukarıdaki sonuçlara göz attığımızda, " Alaçatı otel " aramasında, binlerce işletmenin varlığı ile, 2.5 milyon civarında bir aranma hacmine ulaşıldığını görüyoruz. Muhtemelen, işletmemiz bu arama teriminde istediği sonuca ulaşabilmek için, bir hayli zaman ve bir hayli bütçeye ihtiyaç duyacak. Zira, kısa sürede böyle otorite bir arama teriminde, bırakın ilk sayfa ilk 100 ( ilk 10 sayfa ) içerisinde yer almak dahi, oldukça zor bir durum. Tabi, imkansız değil.

Gelin, terimi daha net ve hedefimizi dolaylı değil de daha " ne aradığını bilen " müşteri tarzında yapalım.



Aradığını bilen ziyaretçilerimiz, muhtemelen bu arama terimi ile kendisi için daha uygun olan otelleri aramayı tercih edecektir. Çünkü, herkesin ihtiyaç önceliği hem ekonomik hem de zevkleri neticesinde değişkenlik gösterir. Fakat, siz ne olursa olsun hedeflerinizi sizi daha iyi ifade eden, daha nitelikli sonuçlar verecek terimler üzerinden oluşturursanız, başarıya o kadar yakın olursunuz. Aranma hacminin nasıl 20 kat birden azaldığını görüyorsunuz, değil mi?

Bu 2 örnekten sonra, ne anlamamız gerekiyor?

Aslında gayet basit bir sonuç çıkıyor. Hedeflerimizi küçükten büyüye sıraladığımızda, ulaşması daha kolay ve geçmişi daha sağlam bir başarı grafiği yakalamamız daha olası.

Önceliklerini bu şekilde belirleyen ister e-ticaret sitesi, ister kurumsal web sitesi olsun - alternatif arama terimleri içerisinde kolaydan zora gidildikçe daha sağlam basacaktır yere.

* Aranma lokasyonunuzu daraltın.
* Daha net sonuçlar verecek niteliklerinizi kullanın.
* İçerikleriniz; yaptığımız işler, sunduğunuz hizmetler veya sattığınız ürünler aynı olsa da özgün olsun.
* Kelimeden ziyade, kelime gruplarını kullanın.
* Google, ziyaretçisine en doğru ve en nitelikli bilgi sunan web sitelerini gözetir ve kollar. O yüzden, vitrininizden ziyade ürünün / hizmetin kalitesini, farkını ve yaşatacağı ayrıcalığı göz önüne serin.
* Yeni web siteleri için, en başından plansız ve programsız seo çalışması yapmaya kalkışmayın.

Google'da üst sıralara çıkmak belki de beklediğiniz kadar kolay olmayabilir. Ama, sabırla ve planlı / programlı bir çalışmayla mümkün. Fakat, her zaman hedeflerinizi parçalara bölerek, küçükten büyüğe sıralayın. Asıl zor olan nedir biliyor musunuz? Üst sıralarda kalabilmek.

İşte o zaman, bize ihtiyacınız olursa yine bekleriz :) Çünkü, o konuda da sizlerle paylaşacaklarımız olacak.